Japonlar: Bir din kitabı ve peygamberleri olmayan toplum

[cobol5]

Bizde gündeme getirip tartışan yok ama, Batı dünyası, hele de Katrina kasırgasının ardından yaşadıklarını unutmayan Amerikalılar şaşkınlıkla izliyor Japonları.

Aslında en çok bizim üzerinde düşünüp tartışmamız lâzım.

O kadar büyük bir felâket yaşadılar, görüntülerde başı kesik tavuk gibi sağa sola saldırırcasına koşuşan yok.

Salya sümük ağlaşıp Nerede devlet ? Yardım isteriz, şunu isteriz, bunu isteriz diye cazgırlık eden yok.

Yardım dağıtım noktalarına saldıran yok.

Raflarında çok sınırlı miktarda mal kalmış olduğunu bilmelerine karşın dükkânlar önündeki kuyrukları bozup da cam çerçeve kırarcasına kapılara saldıran da yok , yağmalamanın görülmemesi ,

Katoliklere ait bir web sitesinde Japonlar Hristiyan olmamasına karşın nasıl bu kadar ahlâklı olabiliyor ? sorusu ortaya atılmış. O soruyu sormak Hristiyanlara mı düşer ? Sorsak biz sorarız.

Gerçekten, peygambersiz ve kitapsız Japon toplumu nasıl bu kadar üst düzey insanî nitelikler gösterebiliyor ?
Bir uzmanın açıklaması şöyle;

Japon ahlâkı, günah ve günah anlayışından kaynaklanan korkuya değil, çevreden utanma temeline dayanır.

Örf ve Ananeye dayalı asla vazgeçmedikleri aile terbiyesi .

Ahlâklı olmak için asgariden bir adet peygamber bir adet de din kitabı gerekmediğini uygulamalı olarak ispatladılar.

(BATI DERGİSİNDEN ALINTIDIR)



Japonlara hep hayranlık duymuşumdur bazı konularda.

[kugu]

Siz japonları birde çinli, koreli ve diğer uzak doğulu halklara sorun ne kadar ahlaklı olduklarını. hepsi nefret ederler çünkü 2. dünya savaşı ve daha önceki sömürü zamanlarında tüm asyaya zulm etmişlerdir en aşşağılık tecavüz ve işkencelerden bu halkları kendilerinden nefret ettirmişlerdir.

[hakki518]

Bizde gündeme getirip tartışan yok ama, Batı dünyası, hele de Katrina kasırgasının ardından yaşadıklarını unutmayan Amerikalılar şaşkınlıkla izliyor Japonları.

Aslında en çok bizim üzerinde düşünüp tartışmamız lâzım.

O kadar büyük bir felâket yaşadılar, görüntülerde başı kesik tavuk gibi sağa sola saldırırcasına koşuşan yok.

Salya sümük ağlaşıp Nerede devlet ? Yardım isteriz, şunu isteriz, bunu isteriz diye cazgırlık eden yok.

Yardım dağıtım noktalarına saldıran yok.

Raflarında çok sınırlı miktarda mal kalmış olduğunu bilmelerine karşın dükkânlar önündeki kuyrukları bozup da cam çerçeve kırarcasına kapılara saldıran da yok , yağmalamanın görülmemesi ,

Katoliklere ait bir web sitesinde Japonlar Hristiyan olmamasına karşın nasıl bu kadar ahlâklı olabiliyor ? sorusu ortaya atılmış. O soruyu sormak Hristiyanlara mı düşer ? Sorsak biz sorarız.

Gerçekten, peygambersiz ve kitapsız Japon toplumu nasıl bu kadar üst düzey insanî nitelikler gösterebiliyor ?
Bir uzmanın açıklaması şöyle;

Japon ahlâkı, günah ve günah anlayışından kaynaklanan korkuya değil, çevreden utanma temeline dayanır.

Örf ve Ananeye dayalı asla vazgeçmedikleri aile terbiyesi .

Ahlâklı olmak için asgariden bir adet peygamber bir adet de din kitabı gerekmediğini uygulamalı olarak ispatladılar.

(BATI DERGİSİNDEN ALINTIDIR)



Japonlara hep hayranlık duymuşumdur bazı konularda.

kırmızı rekli alıntının türkiyedeki karşılıgı kalbi temiz olmak veya benim kalbim temiz diyenlerle aynı gibi

[ads 1940]

Ahlâklı olmak için asgariden bir adet peygamber bir adet de din kitabı gerekmediğini uygulamalı olarak ispatladılar

Ortadoğu ülkeleride bi başka şekilde uygulamalı olarak bunu ispatlıyor!

[DJ BURAK]

konuda anlatılmak istenenlere katılıyorum. Fakat kafama takılan bir nokta var. yanlışım var ise düzeltiniz lütfen:

Kur'an-ı Kerim'de belirtildiğine göre “hiçbir ümmet yoktur ki uyarıcı gönderilmesin.â€� denilmiştir diye biliyorum.

[emesenli]

konuda anlatılmak istenenlere katılıyorum. Fakat kafama takılan bir nokta var. yanlışım var ise düzeltiniz lütfen:

Kur'an-ı Kerim'de belirtildiğine göre “hiçbir ümmet yoktur ki uyarıcı gönderilmesin.â€� denilmiştir diye biliyorum.

Peygamber efendimiz hz.muhammed(sav) sadece arap milletinin değil,bütün insanlığın peygamberidir.

[ccgkeops]

Katoliklere ait bir web sitesinde Japonlar Hristiyan olmamasına karşın nasıl bu kadar ahlâklı olabiliyor ? sorusu ortaya atılmış. O soruyu sormak Hristiyanlara mı düşer ? Sorsak biz sorarız.


Bu konuya "Japonların ne kadar erdemli oldukları mı" yoksa "dinlerin nasıl istismar edildiği mi" şekliyle bakarsak sorunu çözeriz... çok kitap okuyan japonlar sosyal zeka+empati yeteneği gelişmiş bir toplum olabilir .... ancak hiçkimse bana japonların ahlakından bahsetmesin...

[idiye]

“hiçbir ümmet yoktur ki uyarıcı gönderilmesin.â€�

Benim bildigim gonderilmeden helak edilmesin olacak.

Yanliz anlamadigim bu milletede uyaricimi bekleniliyor.Anlam birkac dala ayrildi galiba.

[lider]

adnan oktar varya onlarada yeter herkese yeter a9 yakinda japon uydusunda yayina baslar hersey normale doner.

[ergori]

adnan oktar varya onlarada yeter herkese yeter a9 yakinda japon uydusunda yayina baslar hersey normale doner.

Cevap ve yorum harıka...

[es1965]

Saygılı insanlar birkere ama keşke dinleri Güzel dinimiz İslam olsaydı.

[refaba]

Zamanında din arayışına girişmişler,en fazlada Osmanlı zamanında,ama Osmanlılardan pek net bir şekilde tatminkar destek bulamamışlar,inançsız bir toplum olamaz,mutlaka bir şeylere inanır yaradılış itibarı ile insanoğlu,inanmakta öyle körü körüne olmaz,bilinçle akılla olur...bilinçsiz ,akıl yolu dışı ,çıkar umuduylan inançda gerçek inanç değildir,Japonlarda öyle salak millet değil,bütün dinleri icelemişler,incelemeler neticesinde dini çıkar amaçlı olarak kullandıklarına kanaat getirmişler çoğu dine inanan toplumları,gerçektende öyle,din unsuru gerçekten kişilere has bir özell****r,kimi kalben inanır kimi kalp dışı inanır,kalb dışı inanış tarzlarının bir çok örneklerini görüyoruz ülkemizde ve dünyada,adamlar daha nasıl inansın bu şekil inanış tarzına,kendilerine bir yol bulmuşlar o şekil gidiyorlar,demekki onların inanış şeklide bu tarz inanış tarz sistemi.

[es1965]

Zamanında din arayışına girişmişler,en fazlada Osmanlı zamanında,ama Osmanlılardan pek net bir şekilde tatminkar destek bulamamışlar,inançsız bir toplum olamaz,mutlaka bir şeylere inanır yaradılış itibarı ile insanoğlu,inanmakta öyle körü körüne olmaz,bilinçle akılla olur,bilinçsiz ve akıl yoluyla çıkar umuduylan inançda gerçek inanç değildir,Japonlarda öyle salak millet değil,bütün dinleri icelemişler,incelemeler neticesinde dini çıkar amaçlı olarak kullandıklarına kanaat getirmişler çoğu dine inanan toplumları,gerçektende öyle,din unsuru gerçekten kişilere has bir özell****r,kimi kalben inanır kimi kalp dışı inanır,kalb dışı inanış tarzlarının bir çok örneklerini görüyoruz ülkemizde ve dünyada,adamlar daha nasıl inansın bu şekil inanış tarzına,kendilerine bir yol bulmuşlar o şekil gidiyorlar,demekki onların inanış şeklide bu tarz inanış tarz sistemi.

Uzak doğuda fazla zaten din yok bence onlardada bölgesel olarak orada olduklarından ve başka ulkelerin sömürgesi olmadıkları için olabilir diye mantıksal olarak düşünüyorum.

[refaba]

Yaratıcı Kuranı bile bizler için anlayasınız diye indirdik diyor,gerçekten kaç kişiler anlıyorki manasını,Türkçeye çevrildiği zaman bir çok din adamları karşı çıkıyor işlerine gelmediğinden,başlıyorlar eleştiriye, Kuran farklı dillere zaten çevriliyor,çeşitli dillere çevrilerek kuranın manası değişime pek uğramıyor,çünkü özü yine Kuran,zaten önce Arapçası sonra onun karşılığı olan çevrilmiş dil sistemi,bir şeyin özünün değiştirilmesinede çoğumuz zaten karşıyız,dünyada çoğu din kitapları değişime uğramıştır Kuranın haricinde,Keşke Japonlarda detaylı inceleyip inansalardı belkide dünyaya daha örnekli insanlar olabilirdi,tabiki oradada fetbazlar türemediği sürece.

[es1965]

aynen katılıyorum üstadım.:ok:

[ergori]

Yaratıcı Kuranı bile bizler için anlayasınız diye indirdik diyor,gerçekten kaç kişiler anlıyorki manasını,Türkçeye çevrildiği zaman bir çok din adamları karşı çıkıyor işlerine gelmediğinden,başlıyorlar eleştiriye, Kuran farklı dillere zaten çevriliyor,çeşitli dillere çevrilerek kuranın manası değişime pek uğramıyor,çünkü özü yine Kuran,zaten önce Arapçası sonra onun karşılığı olan çevrilmiş dil sistemi,bir şeyin özünün değiştirilmesinede çoğumuz zaten karşıyız,dünyada çoğu din kitapları değişime uğramıştır Kuranın haricinde,Keşke Japonlarda detaylı inceleyip inansalardı belkide dünyaya daha örnekli insanlar olabilirdi,tabiki oradada fetbazlar türemediği sürece.

Fetbazlar ,,,,çok güzel bir tarif..

[icedream]

İnsanoğlu varoluğundan beri mutlaka bişeylere tapınma ihtiyacı duymuştur. Buda aciziyet duygusundan kaynaklı. Çünkü an gelir kötü bir durumda insanın elinden hiçbişey gelmez, ne yapacağını şaşırır, bir mucize bekler.

Bunun içindir ki mutlaka bişeylere tapınmıştır. Japonlarda bişeylere tapınıyor ama inanç konusunda yeterli gelemiyebiliyor. Aklı selim bir insanın protesto amaçlı kendini öldürmesi buna örnek.

Japonların tarihi kötü olabilir ama günümüzde en iyi başardıkları şey kendi insanlarına saygı. Dine gerek duymadan yapılan bir yanlıştan utanabiliyorlar. Şeref, onur, haysiyet birinci planda.

Tüm insanlıkta böyle olması gerekir. Bu olmadan insanlara bir dini verirseniz hiçbişey değişmez. Önce saygılı, ahlaklı, dürüst bir kişilik yetiştirmek lazım. Üstüne de inanç eklendimi tam olur.

Peygamber efendimiz (SAV) boşuna dememiştir "Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim".

[nigdeli29]

konuda anlatılmak istenenlere katılıyorum. Fakat kafama takılan bir nokta var. yanlışım var ise düzeltiniz lütfen:

Kur'an-ı Kerim'de belirtildiğine göre “hiçbir ümmet yoktur ki uyarıcı gönderilmesin.â€� denilmiştir diye biliyorum.

Gönderilip gönderilmediğini kesin bilmiyoruz.Zira her gönderilen peygamber Kur'an dahil kutsal metinlerde belirtilmemiştir.

Bazı rivayetlere göre Budizm denilen inanç sisteminin de temelde bir semavi din olduğu,dolayısıyla bir tebliğcisi (yani peygamberi) olduğu daha sonra inanç anlayışında değiştirilmeler olduğundan bahsedilmektedir.

[ferdici]

bütün toplumlara peygamber gönderilmiştir. Hadislerde 124 bin peygambeden bahsedliyor. Ben zannetmiyorum yaradanın hiç bi şeyi eksik bıraktığını. Mahşerde hesabı var bunun çünkü....Artı olarak peygamber efendimiz bırakın insanları bütün alemlere rahmet olarak gönderilmiştir....

[nigdeli29]

İnsanoğlu varoluğundan beri mutlaka bişeylere tapınma ihtiyacı duymuştur. Buda aciziyet duygusundan kaynaklı. Çünkü an gelir kötü bir durumda insanın elinden hiçbişey gelmez, ne yapacağını şaşırır, bir mucize bekler.

Bunun içindir ki mutlaka bişeylere tapınmıştır. Japonlarda bişeylere tapınıyor ama inanç konusunda yeterli gelemiyebiliyor. Aklı selim bir insanın protesto amaçlı kendini öldürmesi buna örnek.

Japonların tarihi kötü olabilir ama günümüzde en iyi başardıkları şey kendi insanlarına saygı. Dine gerek duymadan yapılan bir yanlıştan utanabiliyorlar. Şeref, onur, haysiyet birinci planda.

Tüm insanlıkta böyle olması gerekir. Bu olmadan insanlara bir dini verirseniz hiçbişey değişmez. Önce saygılı, ahlaklı, dürüst bir kişilik yetiştirmek lazım. Üstüne de inanç eklendimi tam olur.

Peygamber efendimiz (SAV) boşuna dememiştir "Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim".

Japonların saygısı disiplini eyvallah ancak iş sadece bunlarla tamam olmuş olsa...

Zaten iş sadece bazı kavramlardan ibaret ve bunları uygulamak insanlık açısından kâfi olmuş olsa binlerce uyarıcı ve rehber kitap gönderilmez bunların sayıları gayet sınırlı olurdu bence.

Şimdi birde ters yönden bakalım disiplin ve görünürde bir saygı var evet ancak madalyonun farklı yüzünde yine aynı ülkenin veya bölge ülkelerinin çocuk istismarı ve görsel dökümantasyonu konusunda,Dünya'nın en ön sıralarda gelen birkaç ülkesinden biri olduğuda yadsınamaz bir vakadır.

ABD, RUSYA, JAPONYA, İSPANYA, TAYLAND, G.KORE

IWF raporu çocuk istismarı içeren görüntüleri ‘ticari’ ve ‘paylaşımlı’ olarak ikiye ayırıyor. Bunlardan paylaşımlı içerik, internette fotoğraf paylaşım siteleri veya mesaj yoluyla dağıtılıyor. ABD ve Rusya’dan sonra listede Japonya, İspanya, Tayland ve Güney Kore var.

IWF, İngiltere’de faaliyet gösteren internet servis sağlayıcıları, mobil operatörler, telekomünikasyon ve yazılım firmalarının kurduğu ve AB fonlarından yararlanan bir konsorsiyum. ABD’de de aralarında Microsoft, Time Warner AOL, Yahoo, Earthlink çocuk pornografisine karşı ‘Technology Coalition’ adı altında ortak girişim başlatmıştı.

Hatta o derecedirki sırf bu melanet ile başedemedikleri için yetişkin içerikli anime (çizgi film) yapımları, gerçeklerinin yerine ikame etme yoluna gitmişlerdir.

Yani kısacası herşey örf töre gibi farklı sosyolojik mekanizmalar ile halledilebilecek olsaydı zaten dediğim gibi mürselat sayısı genel bazda çok sınırlı olurdu bence.